ORJİNAL İSMİ:
HEX HALL
YAZAR:
RACHEL HAWKİNS
YAYINEVİ:
KARAKEDİ YAYINLARI
ARKA KAPAK:
On iki yaşında ki cadı olduğunu öğrenen Sophie Mercer'ın başı o günden sonra bir daha dertten kurtulmaz.Cadı olmak hiç de öyle umduğu gibi havalı bir şey çıkmamıştır:Çalı süpürgesiyle etrafta uçması yasaktır mesela,hala herkes gibi otobüse binmek zorundadır.Konuşan bir kedisi de yoktur(zaten alerjisi vardır).Ayrıca semender gözü gibi şeyleri nereden bulabileceğini bile bilmez.Yaptığı acemice büyüler yüzünden annesiyle birlikte sürekli okul ve eyalet değiştirmek zorunda kalan Sophie okula balosunda denediği aşk büyüsünü de yüzüne gözüne bulaştırınca kendini bir anda sorunlu cadıların,perilerin,büyücülerin,vampirlerin ve kendi deyimiyle diğer hilkat garibesi ergenlerin gönderildiği bir ıslahevi olan Hex Hall da bulur.
Burada da başını belaya sokmaktan geri kalmayan Sophie daha ilk günden süper model gibi görünen üç güçlü cadıyı kendine düşman eder,göz kamaştırıcı bir büyücüye abayı yakar,tüyler ürperten bir hayaleti de peşine takar;bütün bunlar yetmezmiş gibi kampüsteki yegane vampirin de oda arkadaşı olur.Üstelik bu vampir bir önceki oda arkadaşının esrarengiz ölümünün baş şüphelisidir.Ama Sophie çok daha büyük bir tehditle karşı karşıyadır:Kadim gizli bir topluluk bütün hilkat garibelerini özellikle de onu ortadan kaldırmaya ant içmiştir.
*
Beceriksiz cadımız Sophie,büyücüler dünyası hakkında hiç bir şey bilmiyor bunu Hex Hall'a geldiğinde daha iyi anlıyor.Çünkü bu okulda sadece cadılar yok,Şekil değiştirenlerden,perilere,Vampirler ve Kurt adamlara kadar bir çok sihirli yaratık var.Onun deyimiyle bir çok hilkat garibesi.Bu tuhaf okulda eğitim almaktan hoşlanmasa da,bu artık onun elinde değil.Zira yaptığı başarısız büyüler yüzünden on sekiz yaşına kadar Hecate'ye başka bir deyişle Hex Hall'a gitmek zorunda.Sophie,yeni okuluna ayak basar basmaz bir Kurt Adamın saldırısına uğramaktan son anda kurtuluyor,kendisi belayı çeken bir mıknatıs gibi adeta ha bir de kendini beğenmiş karizmatik çocukları.Ha bu arada on altı yıldır yüzünü bir kez bile görmediği babasının arıza çıkaran hilkat garibelerini Hex Hall'a gönderen konsey başkanı olduğunu da,acı bir tecrübeyle öğreniyor.
Başta kendini bu dünyaya ait hissetmese de okulun ilk günü tanıştığı yakışıklı olduğu kadar ukala olan Archer Cross ve okulun yegane vampir öğrencisiyle oda arkadaşı olunca bu tuhaf okulun bir parçası oluveriyor.Ve sizi de oldukça eğlenceli bir maceranın içine çekiyor.
Başta kendini bu dünyaya ait hissetmese de okulun ilk günü tanıştığı yakışıklı olduğu kadar ukala olan Archer Cross ve okulun yegane vampir öğrencisiyle oda arkadaşı olunca bu tuhaf okulun bir parçası oluveriyor.Ve sizi de oldukça eğlenceli bir maceranın içine çekiyor.
Orjinal ismiyle Hex Hall oldukça eğlenceli,keyifli bir roman.Ben çok severek okudum,hatta içinde kayboldum diyebilirim.Sophie'nin başına gelenler sizi güldürüyor aynı zamanda Hex Hall'ın içinde dönen dolapları merak ediyorsunuz.Kitap gizem konusunda çok iyi,tıpkı Sophie gibi sizde son ana kadar gerçeğin ne olduğunu anlayamıyorsunuz.Kitabın kapağını açtığınız andan bitene kadar hiç düşmeyen bir temposu var.Bu konuda sizi hayal kırıklığına uğratmayacağından emin olabilirsiniz.
Bu kitabı okurken aynı tarzda okuduğum başka bir kitap daha geldi aklıma,kütüphanemde çok kıymetli bir yeri olan Meg Cabot'ın Uğursuz adlı kitabı.Konuyu farklı açılardan ele almış olsalar da,iki kitap da beceriksiz cadılar üzerine kurulu.
Uğursuz'u keyif alarak okumuştum,bittiğinde keşke biraz daha olsa diye geçirmiştim içimden,Acemi Cadı'yı okurken de aynen böyle hissettim,biraz daha olmalıydı,kitabın kıyısında köşesinde,belki de eksik bir kaç pardon en azından iki yüz küsür sayfası vardı ve ben onları kaybetmiştim :)
Her ne kadar bu imkansız olsa da biraz daha olsaydı beni fazlasıyla mutlu ederdi.Kitap bir yaz yağmuru gibiydi,bir anda gökten indi aynı anda bitti.Kitap bitti diye üzülürken,Hex Hall'ın dört kitaplık bir seri olduğunu öğrendim.
Bunu öğrendiğimde nasıl sevindiğimi tahmin edersiniz artık.Sevinmek ne kelime havalara uçtum desem daha doğru olur herhalde.Biraz daha büyü,biraz daha bela ve biraz daha aşk,kim istemez ki bunu,özellikle de kitabın kahramanı Sophie gibi içinize işleyen bir karakterse.
Serinin ikinci kitabı DEMON GLASS/ACEMİ CADI:İBLİS HANÇERİ Sophie'nin ailesinin büyük sırrını öğrendikten sonra güçlerinden azledilmek için Londra'ya gidişiyle başlıyor.
Ancak şunu da bilmeniz de fayda var,Acemi Cadı'nın KARAKEDİ YAYINLARINDAN sadece iki kitabı çıkmış.İşte benim isyan ettiğim nokta tam olarak burasıydı.Bundan nefret ediyorum,yayınevlerinin seri kitapların telif hakkını alıp birini ya da ikisini çevirip bırakmasından,bu o seriyi okumak isteyen insanlara haksızlık bir kere.Çeviri sırasında seri kitaplara öncelik verilmesi gerek,böylece okuyucu da bekletmemiş olurlar.
Kitabın kapağına gelirsek,orjinal kapakları seviyorum.Zira kapak bir kitabı okunmaya değer kılan en önemli şeylerden birisi.Hex Hall'ın kapağı bu bakımdan beni hayal kırıklığına uğratmadı.
Yayın evi,iki kitabı da orjinal kapakla basmış dilerim çok yakında SPELL BOUND ve RAISING DEMON kitabı da Türk okurlarıyla buluştururlar.
Yorumunuzu okudum ve çok beğendim
YanıtlaSilAydın da mı oturuyorsunuz kitaptan dolayı aklıma takıldı üstünde kütüphane işareti var